Fitch, Türkiye’nin ekonomi politikasını övüyor ve bundan geri adım atılmaması konusunda uyarıyor

Savaş şokunun ardından İsrail ekonomisi, ticaret, yatırım ve hizmet faaliyetlerinde belirgin bir yavaşlamaya tanık olurken kendisini bir yol ayrımında buldu.

Bu zorluklar sadece ekonomik durumu etkilemedi, aynı zamanda yaklaşık iki yıl süren sürekli büyümenin yolunu tıkayan sosyal ve politik zorlukları da beraberinde getirdi.

Moody’s kredi derecelendirme kuruluşu tarafından yayınlanan bir raporda, devam eden savaşın İsrail’e günlük 269 milyon dolara mal olduğu belirtildi. Rapor, İsrail Maliye Bakanlığı’nın tahminlerini dikkate alan bir ön çalışmaya dayanıyordu. Bu, savaşın yaklaşık 230 gün önce patlak vermesinden bu yana İsrail’e 61,9 milyar dolara mal olduğu anlamına geliyor.

İsrail Maliye Bakanlığı verilerine göre, mali açık bu yılın 4 ayında GSYİH’nın yüzde 7’sine yükseldi ve Nisan 2023’ten bu yana 35,7 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, hükümetin 2024 yılı tamamı için yüzde 6,6 olan tahmininin üzerinde. . .

Maliye Bakanlığı’na göre bu, 2008’deki küresel mali krizden bu yana benzeri görülmemiş bir rakam. Nisan ayında mali açığın 3,16 milyar dolar olduğunu belirtti.

Savaş, hükümeti dört aydaki toplam harcamaların yaklaşık üçte ikisini oluşturan savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmaya zorladı. Öte yandan vergi ödemelerindeki düşüş nedeniyle gelirler %2,2 oranında azaldı.

Hükümet bu yıl yaklaşık 60 milyar dolar borç almayı ve mali ihtiyaçlarını karşılamak için vergileri artırmayı planlıyor. Hükümetin Ekim ayından bu yana iç ve dış piyasalardan yaklaşık 55,4 milyar dolar topladığını belirten Bloomberg tahminlerine göre, savaşın başlamasından sonra ortalama aylık tahvil satışları üç katına çıktı.

Savaştan kaynaklanan artan mali yükler ışığında İsrail, uluslararası derecelendirme kuruluşlarından darbe üstüne darbe alıyordu ve bu da elbette dış finansman sağlama çabalarını etkiliyordu. Moody’s’in İsrail’in kredi notunu bir kademe düşürerek A2’ye indirmesinin ardından, Nisan ayında Standard & Poor’s da katılarak notu AA-‘den A+’ya düşürdü.

Hamas’la devam eden savaşın etkisinin boyutuna ilişkin belirsizlik ortamında, İsrail Merkez Bankası’nın Pazartesi günkü toplantısında art arda üçüncü kez kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmemesi bekleniyor.

Ocak ayında Para Politikası Kurulu, Temmuz ayında geçici bir duraklamadan önce, Nisan 2022’de tüm zamanların en düşük seviyesi olan %0,1’den güçlü bir sıkılaştırma döngüsü içinde, art arda 10 faiz artışının ardından temel faiz oranını 25 baz puan düşürdü.

Reuters anketine göre, 2024’ün geri kalanında faiz oranlarında daha fazla indirim yapılması enflasyonist baskılar nedeniyle risk altında.

Yıllık enflasyon oranı Şubat ayında %2,5’e düştükten sonra Nisan ayında da yükselişini sürdürerek %2,8’e yükseldi.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Gazze’de olası bir İsrail askeri yönetimine ilişkin söylentiler ışığında, resmi bir belgeye dayanarak, Gazze’de böyle bir stratejinin Tel Aviv’e yılda en az 20 milyar şekel’e (5,4 milyar dolar) mal olacağını bildirdi. Gazete, İsrail güvenlik kurumunun Gazze Şeridi’nde askeri bir hükümet kurmanın mali sonuçlarını incelemek üzere analitik bir belge hazırladığını bildirdi.

İsrail ekonomisinin savaş dönemi ve sonrasındaki kaderi büyük ölçüde siyasi ve güvenlik istikrarı, çeşitli ekonomik sektörlerdeki dönüşümler ve bölgesel çatışmalardaki gelişmeler gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Mevcut zorluklara rağmen, bazı beklentiler İsrail ekonomisinin ılımlı bir hızda toparlanacağına işaret ediyor ancak bu, özellikle bölgede tanık olunan çalkantılı jeopolitik koşullar ışığında, büyüme ve istikrarın daha iyi teşvik edilmesi ihtiyacının yerini almıyor.

İsrail Bankası eski Müdürü Karnit Flug, The Jerusalem Post’a verdiği röportajda, hükümetin İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın yol açtığı ekonomik zorluklara verdiği tepkinin durumla orantılı olmadığını söyledi.

Önerilen önlemlerin (bazıları Knesset’te onaylandı, bazıları ertelendi veya gelecekte uygulanması planlanıyor) mevcut zorluklarla yüzleşmek için yeterli olmadığını açıkladı.