Los Angeles’ta benzeri görülmemiş bir dang humması salgını enfeksiyonlarda bir dönüm noktasının sinyalini veriyor

Aedes sivrisineğinin yaydığı dang hummasının en yaygın semptomları yüksek ateş, baş ağrısı, vücut ağrıları, mide bulantısı ve döküntüdür.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, dang hummasının şiddetli formları, aynı zamanda dang hemorajik ateşi olarak da adlandırılır, vakaların yüzde 50’sinden fazlasında ölümcüldür.

Dang humması için spesifik bir tedavi yoktur; odak noktası semptomların tedavisidir.

Tropikal ve subtropikal iklimlerde ve salgınlarda vakalar yaygındır, bu da yerel olarak edinilen vakaların Amerika Birleşik Devletleri’nde nadir olduğu anlamına gelir.

Dang humması enfeksiyonu genellikle yakın zamanda hastalığın endemik olduğu bölgelere seyahat eden kişilerde rapor edilir.

“Kömür madenindeki kanarya”

Los Angeles İlçe Halk Sağlığı Departmanı müdürü Barbara Ferrer, “Bu, dang hummasının daha önce sivrisinekler tarafından bulaşmadığı bir bölgede, yerel olarak edinilen dang humması vakalarının eşi benzeri görülmemiş bir kümesidir” dedi.

Los Angeles Bölge Sorumlusu Hilda Solis, “Baldwin Park’ta yakın zamanda keşfedilen dang humması vakaları, dikkatli olunması ve proaktif önlemlere duyulan ihtiyacın altını çiziyor” diye ekledi.

Profesör Altmann, vakaların uzmanlar tarafından hazırlanan ve dang hummasının kuzeye doğru ilerlediğini gösteren modelleri desteklediğini açıkladı.

“Los Angeles’taki yerel dang humması vakaları, hikayenin sonunun çoktan geldiğini gösteren bir uyandırma çağrısıdır” dedi ve “Aedes sivrisineği etki alanını genişlettiğinde geri dönüş olmaz” dedi.

Dünya çapında dang humması vakası son yıllarda önemli ölçüde arttı; Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirilen vaka sayısı 2000 yılında 505.430 vakadan 2019’da 5,2 milyon vakaya yükseldi.

Uzmanlar artan vaka sayısını iklim değişikliğine bağladı.

Yüksek sıcaklıklar, sıcak ve nemli ortamlarda çoğaldıkları için sivrisinekler için uygun koşullar yaratır.

Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve Karayipler’de dang humması vakalarında keskin artışlar görüldü ve artık Avrupa ve Kuzey Amerika’nın daha önce etkilenmemiş bölgelerinde salgınlar rapor edilmeye başlandı.