Yaklaşık 6.500 ışıkyılı uzaklıkta, destansı bir yarış sona eriyor.
Kartal Bulutsusu’ndaki son nötr gaz depoları da artık buharlaşma tehlikesiyle karşı karşıya.
Samanyolu düzleminde yer alan yeni yıldızlar, soğuk gazın çökmesiyle oluşur.
Bu çöküş parçalanmaya ve sonuçta yeni yıldız sistemlerinin oluşumuna yol açar.
Ancak genç yıldızlar sıcak ve şiddetlidir; büyük miktarlarda morötesi ışınım yayarlar.
Bu fotonlar atomların iyonlaşmasına neden olur, onları plazmaya dönüştürür ve plazma da kaynar.
Bir zamanlar büyük bir gaz bulutu olan Kartal Bulutsusu artık çoğunlukla mağara şeklindedir.
Devasa, yeni doğmuş yıldız sistemleri gezegenin iç kısmında hakimdir ve geriye yalnızca dağınık halde birkaç gaz parçası bırakır.
Hala yaklaşık 4-5 ışıkyılı yüksekliğinde üç yüksek sütun var: Yaratılış Sütunları.
1995’ten günümüze kadar yapılan gözlemler, dumanların yavaş yavaş küçüldüğünü, yani dış radyasyon nedeniyle buharlaştığını gösteriyor.
X ışınları ve kızılötesi ışık, içeride yeni oluşan genç yıldızların varlığını ortaya koyuyor.
Yakın zamanda meydana gelen bir süpernovaya dair hiçbir kanıt bulunmadığından, bu yapılar kaybedilecek bir sonla karşı karşıyadır.
İç ve dış radyasyon yaklaşık 100.000 yıl sonra nihai gaz stoğunun kaynamasına neden olacaktır.
Daha ağır ve daha büyük kütleler yetişkin yıldızlara dönüşecek.
Kahverengi cüceler ve Jüpiter benzeri dünyalar gibi “başarısız yıldızlar” da bolca oluşuyor.
İlkel gazın yalnızca %5-10’u yıldızlara dönüşür, geri kalanı yıldızlararası uzaya geri döner.
Mostly Mute Monday, resimlerle, görsellerle ve 200 kelimeyi geçmeyecek şekilde astronomik bir hikaye anlatıyor.