Analist: Doların istikrarlı kalmasıyla birlikte Türk ekonomisinin normale döndüğüne dair güçlü göstergeler

Analist: Doların istikrarlı kalmasıyla birlikte Türk ekonomisinin normale döndüğüne dair güçlü göstergeler

Ömer Faruk Bingöl’e özel – Türkiye ekonomisi, rasyonel politikalar ve normalleşme süreciyle istikrarın açık işaretlerini veriyor. Türk lirası, döviz mevduatları, faiz oranları ve döviz kurlarındaki son trendler makroekonomik dengeye katkı sağlıyor.

Ülkenin risk primi 260’ın altına düştü ve dolar, 31 Mart’ta 32,24 yenden başlayarak son iki ayda 32,00 yen civarında gezindi.

Mevduat faiz oranları düşük

Türk lirasının çekiciliğini artırmak ve enflasyonla etkin bir şekilde mücadele etmek amacıyla, 19 Nisan haftasında borsa korumalı mevduat hesapları (KKM hesapları) dahil olmak üzere mevduat faiz oranları bir ila üç ay ortalama yüzde 68,88’e yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son verileri geçen hafta yüzde 61,77’ye düşüş gösterdi. Buna rağmen döviz kurları istikrarını korudu ve Merkez Bankası’nın müdahaleleri doların 30,00 JPY’nin altına düşmesini engelledi.

Döviz hesaplarında azalma

Yerel seçim öncesi 22 Mart haftasında yerli ve yabancı para hesaplarında önemli bir düşüş yaşandı ve bu düşüş 185,83 milyar dolarla zirveye ulaştı. 24 Mayıs haftasında bu rakam, dokuz haftada 15 milyar dolarlık bir düşüşe işaret ederek 170,60 milyar dolara düştü.

Benzer bir eğilim KKM hesaplarında da görülüyor. Yılın başında 2,576 trilyon yen iken, geçtiğimiz dokuz haftada 127 milyar yen düşüşle geçen hafta 2,161 trilyon yene düştü.

Net rezervler takas olmadan pozitif

Yabancı yatırımcıların başta Türk tahvilleri olmak üzere Türk lirası cinsinden enstrümanlara ilgisinin artması döviz girişlerini artırdı. Yabancı tahvil varlıkları geçen hafta yedi yılın en yüksek seviyesi olan 9,85 milyar dolara ulaştı ve bu hafta 10 milyar doları aşması bekleniyor.

1 Nisan’dan bu yana “carry trade” olarak bilinen kısa vadeli döviz akışları yaklaşık 16 milyar dolara ulaştı.

Yurt içi ve döviz hesaplarındaki düşüş ve büyük yabancı girişlerle birlikte, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervleri 4,5 yıl aradan sonra ilk kez pozitife döndü. Hazine’nin elinde bulunan yaklaşık 9 milyar dolar tutarındaki parayla birlikte TCMB’nin swap hariç net rezervi 0,9 milyar dolara yükseldi.

READ  Bombardier, Türkiye'nin ilk Challenger 3500 uçağını teslim etti

Normalleşme sağlandı

Türkiye Merkez Bankası’nın baz faiz oranı %50, Türkiye gecelik referans faiz oranı ise %52,21’dir. Baz etkisinin Haziran ve Temmuz aylarında TÜFE’yi yaklaşık 20 puan düşürmesi beklenirken, resmi faiz oranları ile enflasyonun yakın uyumlu olması bekleniyor.

Ancak istikrarlı döviz kurlarının bir yan etkisi daha yüksek ticaret açığıdır. Nisan ayındaki açık 9,86 milyar dolarla son dokuz ayın en yüksek açığı oldu.

Ekonomik otoriteler tarafından yakından takip edilen bir trend olarak, Ocak-Nisan dönemindeki 113 milyar dolarlık ithalatın %15’i tüketim mallarından oluştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir